AMUN – AMON – AMMUN – AMON-RE
Mısır mitolojisinde Amun-Ra formuna giren büyük tanrılarından biridir. Amun gerçeği ve gizliliği temsil eder. Ra formunda iken de tanrısal ilahiliği daha fazladır. Yaratıcı tanrılar arasında, en fevkaladesidir. Zayıfların ve kişisel dindarlığın baş savunucusudur. Amun, anasız ve babasız olarak Yeni Krallık zamanında kendi kendini yaratmıştır ve bu olay Mısır teolojisindeki büyük olaylardan birisi olmuştur. Amun-Re, İbrani yaratıcı tanrısının aynısıdır, evreni fiziksel olarak meydana getirmemiştir. Amun’un pozisyonu Tanrıların Kralı gibidir. Osiris ile Amun-Re en fazla adı geçen tanrılardır.
Amun, Piramit yazılarındaki kaynaklarda en eskilerde beri bilinmektedir. Tarih öncesi çağlara ait bir tanrı olarak gösterilmektedir ve yaratıcı gücüyle sembolize edilmiştir. Başlangıçta dini bir konseptti ve Eski Mısırlıların mitinde havada olarak tanımlanmıştır. Bazı bölgesel kabartmalarda bu tasvirler farklılık göstermektedir. Tebes’te, Amun yaşam enerjisiyle ilişkilendirilmiş ve Ba’nın parçasından yaratılmıştır. Bu bölgelerde I. Ara Periyot’a kadar Amun’a ibadet edilmiştir. Böylece de tanrıların babası ünvanını alan bir yaratıcı olarak da devam etmiştir. Ogdoad (8 büyük tanrı)’dan önceki kabartmalarda bu değişiklik gösterilmiştir.
Tanrıça olarak da gösterilen diğer şekli Amunet de kayda değer ölçüde saygı ve itibar görmüştür. O da yaratıcı bir tanrıça olarak tanınmıştır. Bu tanınma ise devamlı yükselmiştir. Amun insan formunda da resmedilmiştir. Tahta oturmuş, başına iki kuş tüylü bir taç giymiştir. Kuş tüyleri bir kuşun kuyruğundan alınmıştır ve bu onun ilk zamanlardaki durumuna referans olmuştur.
Tebes’in savaş tanrısı Montu’dan çok daha önemli biri olmuştur. Montu’nun yetkileri azaltılmış ve Montu, Amun’un oğlu olarak konuşulmuştur. Montu’nun yerine Amun’un doğum günü esas alınmıştır.
18. Hanedanlık kurucusu Hiksosları Mısır’dan kovunca onların başkenti olan Tebes, Mısırlılar için çok önemli bir şehir olmuş ve yeni hanedanlığın başkenti ilan edilmişti. Tebes’in yerel koruyucu tanrısı Amun bu yüzden milletçe önemli hale gelmişti. Yeni hanedanlığın firavunlarının başarılı girişimlerinin tamamı Amun’a ithaf edilmişti. Firavunlar da servetlerini ve ganimetlerinin çoğunu Amun’a ait tapınaklar yaparak harcamışlardı. Bu hanedanlık zamanında Mısır’ın kültürel rönesansı için ilerlemeler olmuştur. Ayrıca ticaret yeniden ele alınmış ve mimari tasarımlar bir kademe ileri seviyeye ulaşmıştı.
Çok sonraları görülüyor ki Amun’a tapınma birçok bölgede üst seviyeye ulaşmıştı. Mısır’daki Amun’un aynısı Yunan mitolojisindeki Zeus’tur. Böylelikle Yunanlılar tarafından Amun, eş tanrı olarak tanımlanmıştı. Bununla birlikte de Amun’un eşi Mut; Yunanlıların Zeus’un eşi Hera olarak da kabul edilmiştir.
Yunan Periyodu‘nda (ilk zamanlarında) çoğu özellikler Amun-Re’ye atfedilmişti. Bronz taşlara sakallı bir insan başı, vücudu şahin kanatlarından oluşan ve bacakları insan, parmakları da aslanpençesi şeklinde yapılmıştır. Sonraki zamanlarda dört el, kol ve kanatla güçlendirilmiştir.
Amun ya da Amun-Re’nin etrafında ibadet etmek, eski Mısır’ın çok karmaşık din bilimlerinde belirtilmiştir. Doğal formunda Amun-Re gizli bir tanrıdır. Aslında adı (Imn) veya Eski Mısırlıların dediği şekliyle “gizli biri” ya da “saklı biri” dir. Ancak, mitolojiye göre her iki isimde de fiziksel görünümü bilinmez, böylece bu bilinmeyen varlık gösterilir.
Belirgin farlılıklara gelince, Amun bilinmez çünkü o mutlak kutsiyetle ifade edilmiş ve bu bakımdan diğer Mısır tanrılarından farklı olmuştur. Onun kutsallığı da şudur ki, kâinatı yaratmış ve tamamen de bağımsız olmuştur. Havada görünmeyen bir güç olarak benimsenmiştir. Büyük bir tanrı gibi gelişimi rahatlatmıştı. Mısırlıların yaratıcı tanrısı olan Amun, Mısır mitolojisine göre kendi kendisini yaratmıştı. Kendisini bir yılanın derisini atıp tekrar çıkarması gibi büyütüyordu. Aynı zamanda yarattığının bir bölümü tamamen kendisinden farklıydı ve tamamen de ondan bağımsızdı.
Ancak gizliyken adının sonuna “Re” eklenirdi. “Re” yoksa insan tanrı olduğunu belli ederdi. Re, genellikle Mısır terimlerinde güneş için kullanılır. Böylece Amun da güneş gibi istediği zaman kendi kendini yeniden gösterebilirdi. Bu nedenle Amun-Re, kendisi ve tanrısal iki zıt şekliyle birleştirilmişti: gizlilik ve görünürlük. Amun, saklı, gizli ve gizemlidir fakat Re görünür ve açıktadır. Bazı konularda bu iki olaya ait Maat’la birleşmek, Mısırlı kavramında düzen ve denge demektir.
Amun’un gizlilik özelliği onun elindedir ve kolayca eş zamanda bunları yapabilir ve diğer tanrılarla birleşebilir. Tebes’te, ilk defa Amun Montu ile tanımlanmış fakat yakın zamanda şehrin koruyucusu olarak ismi değiştirilmiştir. Onun Re ile birleşmesi önemli bir olaydır ki Amenemhet I, Mısır’ın başkenti Itjtawy’den Nil Deltası’nın en zirvesine taşımıştır. Başkenti taşımayı politik ve dini anlamda daha iyi olacağını düşünmüştür. Ancak, Re ile birliktelik Tebes’in gerçekten de önemli ölçüde büyümesine katkı sağlamıştı. Çok geçmeden diğer tanrılar gibi de isim verilmişti. Bu isimler Amun-Re-Atum, Amun-Re-Montu, Amun-Re-Horakhty and Min-Amun’du. Ancak bütün bu eş zamanlamalarda dikkatini sadece yaratmaya vermişti. Diğer tanrılarla birlikte gücü daha da artmıştı.
Amun-Re, Mısır monarşisi ve diniyle birleştirilmiş ve firavunun gücünü tehdit etmeye başladığından Amun-Re tahtı her zaman desteklemişti. Bu eski teolojide Amun-Re, kralın fiziksel babası olmuştur. Bu nedenle Firavun ve Amun-Re’nin bu ortak yaşam çok hoşuna gitmişti. Amun-Re’nin gücü kralı daha da kuvvetlenmişti. Buna karşılık olarak da, kral halkı Amun’a ibadet etmekle ve tapınaklar yaparak desteklemişti. Teoride, Amun-Re kralın fiziksel şeklini alarak, kralın baş gözdesini ya da kraliçeyi hamile bırakır ve ondan doğan çocuk da tahtın yeni varisi olurdu. (Yeni Krallık zamanı Hatshepsut saltanatı zamanı belgelerinden alınmıştır). Ayrıca, Yeni Krallık zamanındaki duruma göre, Mısır gerçekten de Amun-Re tarafından yönetilmiş ve tanrılar onun kehanetlerini de açıklamıştır.
Gerçekte tanrı, Amun-Re kültünde monarşiden yanadır. Böylece rahipler güçlü ve sözü geçen kişiler olmuşlardır. Bu noktada tanrının rahipleri 21. Hanedanlık zamanında Mısır’ı yönetmeye gelirler. Diğer zamanlarda Amun-Re, kral için zorluklar yaratmıştı. Akhenaten’in durumu gibi Mısır inancının basit yapısını değiştirmek için uğraşmıştı. Bu örnekte Amun-Re, kraldan çok güçlü olduğunu göstermiş, Yine de Akhenaten, Mısır dininin doğallığını değiştirmeye girişmişti. Bu çabalarının sonucu sonraki firavunların tepeden bakmasına sebep olmuştu. Bunlardan sonra Mısırlının dini acilen eski haline geri dönmüş ve Amun-Re’ye ibadete kaldığı yerden devam etmişti.