KHNUM
Su Baskını ve Yaratılış Tanrısı
Koç Başlı Tanrı ve Şelalelerin Lordu
Khnum (Khnemu, Khenmew, Khenmu), Mısırcada birleştirme, inşa etme anlamlarına gelir. Verimlilik, su ve büyük çömlek tanrısıdır. Çocuklarını Ka felsefesiyle yaratır. Onun ismi piramit yazılarında ve piramit banisi olan Khufu‘nun aslında adının Khnum olduğu da söylenmektedir. Onun kültü, Ra kültünden önce çok popülerdi. Diğer piramit banileri ve onların oğulları isimlerine Ra eklemişlerdi. Khafra ve Menkaura gibi. Khnum, hanedanlık öncesi bir tanrıydı. Mısırlılar Nil kaynağını koruduğuna inanırlar, Nil tanrısı da derlerdi. Hapi‘nin de yardımcısıydı. Ayrıca çömlekler yapar
Koç veya koç başlı adam olarak bazen de Yukarı Mısır’ın tüylü tacını ile koç boynuzlarıyla tam bir erkek olarak resmedilmişti. İlk zamanlarda koçu evcilleştirdiği gösterilir. İlk koçun şekli, başından dışarı yatay büyüyen uzun spiral boynuzları vardı. Bu tür zamanla yok oldu. Sonraları Mısır tarihi boyunca bu tür koyun ırkı gibi tasvir edildi. Sonraları boynuzları içeri doğru kıvrılmış (Amen ile ilişkili koç şekli) olarak gösterilmiştir. Bazen de dört koç başlı olarak gösterilmişti. Dört baş; Güneş Tanrısı Ra, Hava Tanrısı Shu, Dünya Tanrısı Geb ve Ölüm Tanrısı Osiris‘i işaret etmektedir. Dört başlı şekline Sheft-hat denilmektedir. Mısırlılar koçun çok güçlü bir hayvan olduğuna inanırlardı ve bunu Khnum’un doğurganlığına bağlamışlardı.
Ra, ba olarak kabul edilir ve zamanla bu koç da ba olarak isimlendirilmeye başlandı. O, Ra’ya her gece yelkenli gemisiyle yeraltı yolculuğunda yardım ederdi. Piramit yazılarında bu yelkenliye “Khnum’un yaptığı Ikhet Yelkenlisi” deniliyor. Bu şekliyle o sıklıkla Khnum-Ra olarak isimlendirilmiş ve Ra’nın güneş diskini giymiştir.
Başlangıçta su tanrısı olan Khnum, genellikle Nil kaynağı olarak Mısırlılar tarafından resmedilmiştir. Tapınak duvarlarında bazen kavanoz tutar şekilde gösterilir. Bu duruma kıymetli suyunu dışarı akıtır anlamı verilmişti. Ona yeraltı dünyasındaki suların bir koruyucusu olarak inanılmıştı. Ondan ölülerin koruyucu tanrısı olarak da söz edilir. Birçok kalp şeklindeki bokböcekleri Ölüler Kitabı‘ndaki büyülerin benzerlerindendir.
Koçbaşlı tanrı ve Şelale Tanrısı, yıllık su baskınlarının ve selle beraber gelen verimli siyah toprağın da tanrısıdır. Khnum doğurganlık ve bereket tanrısı olarak görülmüştür çünkü onun bereketli toprakla yaptığı işbirliği vardı. Çömlekçiliği Nil toprağından yaratmıştı. İlk insanların ve tanrıların da bu çömlek çarkında yaptığına inanılırdı. Bu güneş yumurtasından çıkan İlk Yumurta kalıbı oydu. Bu yüzden “Tanrıların ve Tanrıçaların Babalarının Babası” yaratıcı tanrı Khnum’du. Ayrıca Khnum’a Cennetin, Dünyanın, Suyun, Dağların Yaratıcısı ve Kendinden Yaratanların Efendisi de denirdi.
Çanak ve çömleklerin çoğu Nil çamurlarından, killi veya kireçli topraklardan imal edilirdi. Bunlar Mısırlıların çömlek yapımında kullandıkları iki ana ham maddedir. Kireçtaşı ve Nil toprağı aynı anda çömlek yapımında genellikle kullanılmazdı. Mesela Nil çamurundan yapılan eşyalar şunlardı: pişirme kapları, bardaklar, tabak çanaklar, halka standları, bazı kavanozlar, kırmızı ve siyah testiler… Nil toprağından yapılan ürünleri güzel göstermek için de kireçtaşından kırmızı astar vurulurdu.
Sehel’deki Kıtlık Abidesi, Djoser‘e ait bir rüyadan bahseder. Mısır yedi yıllık bir kuraklık geçiriyordu ve Khnum’a ait yapılan tapınak sayesinde kıtlığın sona ereceği umuluyordu. Rüya şöyledir:
Uyuduğumda kalbim hayat ve mutluluk dolardı. Tanrıyı ayakta buldum. Ona ibadet ve sevgim çoğaldı. O kendisini yaratmıştı ve bana dedi ki: “Ben Khnum, senin yaratıcın. Kollarım senin devamlı etrafında, vücudunu sakinleştiriyor ve uzuvlarını koruyorum. Ben eski çağlardan beri var olan değerli taşların madenlerini size ihsan ettim. Yaratılışın efendisi benim. Kendimi yarattım, önceki zamanlarda Nil nehrinin sularını zevkime göre yükseltip büyük okyanusu oluşturdum. Yaratıcıların ustasıyım, Nun‘un içinden yarattım ilk çıkan Hapi‘ye koşacak.
Ben Tatenen, Tanrıların Babası, sahilde yaşıyorum. Altımdaki hendekte iki mağara vardır. Nil’i bilirim, ekili alanlara onu sevk ederim, onun sevk edicisi benim, hayat her yerden insanları mutlu etmeli. Ben Nil’i sizin için kabartacağım, bir yıl bile eksikliğini yaşatmayacağım, bütün arazileri boşaltacağım böylece bitkiler gelişecek, meyveleri sizlere doğru eğilecek. Renenutet, her şeyden ve herkesten milyonlarca yapacak. Tahıl ambarlarında eksiklikler olursa onları da tamamlayacak. Mısır’ın arazilerini karıştırarak tekrar başlar. Sahilleri parlayan, zenginlik ve refah içinde yaşamaları için uğraşır.
Mutlu olarak uyandığımda kalbim rahatladı. Babam Khnum’un tapınağında bu düzeni uygulattı. Ben alacakaranlık dağ tarafından batı kıyısından doğu kıyısına kadar hediye verdim… Doğu ve batı kıyılarında on iki şafak, limanlar, bitkiler, meyveler…
Çömlekçi gibi, bir çocuğun vücut kalıbını alır ve doğmadan önce ona ka verir. “Babaların Babası ve Annelerin Annesi” olarak da anılmaktadır. Doğduktan sonra çocuğa sağlığını veren bir tanrıydı. Raddjedet isimli üçlü hikayede, doğumla ilgili olan tanrıçalar İsis, Nephthys, Meskhenet, ve Heqet; Khnum’un hizmetlisi ve kadın müzisyenlerdi ama kendilerini gizlediler. Her çocuk sonra dışarı çıktı. Göbek kordonları kesildi, kaderleri okundu. Khnum da her çocuğa sağlık verdi. Böylece Khnum, sadece yaratmamış aynı zamanda da sağlıklarını vermişti.
Hatshepsut firavunken Khnum’u desteklemiş, Amen’in isteğiyle onu ve onun ka’sını yaratır. Amen-Ra, Khnum olarak da anılır. Erkeklerin vücutlarını yaratan ve tasarlayan ünvanı vardı.
Hatshepsut Tapınağı‘ndaki bir rölyefte, “Benim kızımın vücudunu ve onun ka’sının vücudunu benim için tasarla” der Amen-ra. “Onu büyük bir kraliçe yapar ve onur, güç, haysiyet ve şerefine de layık olacaktır.”
“Amen-Ra” der Khnum. “Dediğin şekilde yapılacaktır. Senin kızının güzelliği üstün olmalıdır. Haysiyet ve şeref sahibi olmalıdır.”
Böylece Khnum Amen-Ra’nın kızının vücudunu tasarlar ve ka’sını da düzenler. Birbirinin aynı iki şekilde ve insanların kızlarından daha da güzel olmuştur. Çömlek çarkındaki kille onları tasarlamış ve doğum tanrıçası Heqet, Hatshepsut‘un vücudunu ve ka’sını doldurup ona yaşam nefesi vermiştir.
Bu külte İlk Hanedanlık zamanında Aswan bölgesi Elephantine adası üzerinde merkezileşmişti. Yeni Krallık zamanında ise karısı Satet (Nil’in bereket tantıçası) ve kızı Anuket (avcı bir tanrıça) ile birlikte üçlemenin başı olarak ibadet edildi. Greko-Romen tapınağında ona iki eş verilmişti. Bunlar Menhit (Aslan başlı tanrıça) ve Nebtu (Oasis’te yerel tanrıça)’dur.